çizgiye hayran....

belçika'da misafir öğrenciliğim sırasında kitapçıda yaptığımız bir proje sayesinde tanıştım bu çizimlerle,,,

masalların hikayelerin böylesine ufuk açıcı resmedilmesi beni acayip heyecanlandırıyor...

bu kitabı o zaman almadım,sanırım oldukça pahalıydı,ama bende fotoğraflarını çektim,,

renklere desenlere çizgi tadına hayran kaldım,,,,

şimdi 2 yaşında bir kızım var ve ona kitap alırken önce çizimleri orjinal ve iyi olanları seçiyorum,sonrasında içerikde uygunsa alıyorum,,,bu benim için gerçekten önemli,,,bu şekilde estetik kaygıları minik minik gelişen çocuklar yetişeceğini düşünüyorum,,,

türkiye de yok değil iyi çizerler,,,biraz dikkatle ve özenle bakarsanız,araştırırsnız harika çizilmiş harika içerikli kitaplar var,,,

artık herşeyin tasarımsal algılandığında şu dönemde duyarlı olmak yeterli,,,

mobilya dekorasyon halı kıyafet aksesuar tabak çanak yemekler aklınıza gelebilecek herşey ama herşey yeniden yorumlanıyor ve belli bir noktaya ulaşıldı diye düşünüyorum,,,

insanlar duyarsız kalmasın istiyorum,,,

emin olun hayatın ne kadar enfes olduğunu daha iyi görüceksiniz ve öğretmiş olacaksınız çocuklarınıza,,,,

bolu usulü kızılcık çorbası,,,

ben bildim bileli hasta çorbası olarakta geçen kızılcık çorbası,bizim evden hiç eksik olmazdı,,,

yağsız salçasız yapılan bu çorbayı çoğu kişinin 'buda çorbamı 'dediğini bilirim,,,

alışkın olduğumdanmıdır nedir bilmem, bu çorbaya bayılırım,,,

şöyle sıcacık bol karabiberli,,,

bu yaz annecim kendi elleriyle yaptı tarhanamızı,,,,

eskiden bulmak zordu belki ama şimdi bulunabilir bir tarhana tipi,,

her ne kadar nette salçalı tariflerini görsemde,,,

ben size bir bolulu olarak asıl kızılcık çorbası tarifini veriyim,,,

tencereye suyumuzu koyuyoruz,ölçüyü şöyle verelim,,

küçük tencerenin yarısına su koyalım,kaynamaya bırakalım,,

bu sırada 3 4 çorba kaşığı kızılcık tarhanasını bir kapta ılık suyla karıştıralım,,,

ve kaynayan suyumuza yavaş yavaş tarhanamızı katalım,,,

karıştıra karıştıra kıvama getirelim

ve tıkırdadıktan sonra tuz ve dövülmüş sarımsak ekleyelim,,,(ben bol sarımsaklı severim,zevkinize kalmış)

tabağa aldıktan sonra bol karabiber dökelim,,,

bu çorba terletir,  hastaysanız ayağa kaldırır bilginize,,,

AFİYETLER OLSUN,,,

kuru domatesli yoğurtlu tost

bana alışılmışın dışında farklı karışımlarla gelin diyorsanız,bu tostu deneyin derim,,,

geçen gün dayanamayıp aldığım bazlamanın sonucu bu tostla noktalandı,,,

elimde süper bir bazlama tarifi var,uzun zamandır yapmıyorum ama bir ara yapıp tarifini sizinle paylaşmam lazım,,,, 

bazlamayı alıyorsunuz,içine içine yoğurdu güzelce sürüyorsunuz,süzme yoğurt tavsiyemdir,,,

sonra isterseniz azıcık sarımsak rendesi koyun ve sonra kuru domatesleri küçük küçük doğrayıp 

bir kaba alın üzerine zeytinyağı tuz ve az kekik az kuru fesleğen ve maydonoz koyun 

güzelce karıştırıp yoğurdun üstüne yayın ve son olarak istediğiniz kadar ceviz,,,,,

nam nam nam,,,,,

ister tost yapın,,,isterseniz alttaki fotoğraftaki gibi bazlama arası yiyin,,,, ben tost şeklini tavsiye ederim,,,

afiyetler olsun,,,,

bi yastık hikayesi daha,,,

ben bu kumaşlara düğmelere iplere bayılıyorum,,, kendimi alamayınca çıkıyor ortaya bişeyler işte,,,

gene şahsıma münhasır dıştan öylece dikiş tekniğiyle dikildi bu cıvıl cıvıl tatlı şeyler,,,

bu sarı yastığı azra ve ben çok sevdik,,,

boyutu süper rahat oldu,,,

elinin kolunun altına okurken içerken süper rahat,,,,

bu üç tatlı bicirik istanbul a kardeşimin 5 aylık kızı ceyda ya gitmeyi bekliyor,,,

sabırsızlıktan ne yapcaklarını şaşırdılar,,,

yatak başımdan da ufak bir kesit koymuş olalım,,,

en üstteki katlamalı cetveli üniversitede okurken babam vermişti,,,

yatak başımda yerini buldu,,,

renkli bantlarla tutturulmuş kağıtlar azra nın geçen sene yaptığı çizimler,,,

zencefilli tarçınlı kurabiye

bu bir kurabiye hikayesidir...

biz arkadaşlarla arada bir toplanıyoruz. ve her gelen bir çeşit yapıyor böylece ev sahibine yük binmiyor.bende geçenlerde bu oturmaya kurabiye yapıcaktım ve blogdada tarifini verdiğim un kurabiyesi için kendimi hazırladım.

ama her nedense duramadım,farklı bişeyler olsun derdine bu zencefilli tarçınlı kurabiye tarifini buldum,malzemeleri aldım,,,buraya kadar güzel...

sonra malzemeleri karıştırdım,ve tarifte ince açın ibaresini fazlaca abartaraktan incecik açtım,ve pişince oldumu sana bisküvi...

haydaaa,dedim napıcam ben,yapcak bişey yok,,,

sabah oldu kalktım,içime sinmedi ya,ne yapsam ne yapsam derken,,,

evdeki bir paket çikolata gözüme takıldı,,,

veee çikolataları eritip bisküvilerin yarısını batırdım,,,,

şu an fotoğrafta gördükleriniz bir sonraki yaptıklarım,,,

bisküvilerin fotoğrafları yok,,,

neyse böylece gittik arkadaşa,ve arkadaşım fatmanın çok beğendiğini söylemesiyle ve 2 gün sonraki kahvaltı davetine bu kurabiyeden isteyince işte bu fotoğrafta gördüğünüz kurabiyeler ortaya çıktı,,,

sanırım artık kurabiyenin tarifini verme vakti geldi...

                                                  1/2 çay bardağı sıvıyağ(normalde tarifte bide  50 gr margarin var ama ben katmıyorum,onun yerine sıvıyağını biraz fazla koyabilirsiniz

                                                     2 yumurta

                                                    4 su bardağı un(ben ilk başta 3.5 bardak koyuyorum,açarken geri kalanını kullanıyorum )

                                                     2 tatlı kaşığı tarçın

                                                    2 tatlı kaşığı zencefil

                                                2 kahve fincanı pudra şekeri

                                                  1 paket kabartma tozu

       ve çikolata................

                      hepsini karıştırın,merdaneyle açıp kalıp basın,veya istediğiniz şekli verin,,,180 derecede 20 25 dk kadar pişirin,,,

                      piştikten sonra ılımaya bırakın,,,bir kapta benmari usulü çikolatayı eritin,,,istediğiniz şekilde kurabiyeleri bandırın,,,,ve donması için müsade edin,,,,

                     AFİYET OLSUN.....

beraberiz...

Milano dosyasına kısa bir ara veriyorum,ve bu çizimi sizlerle paylaşıyorum,,,

ben çizerken illaki bişeyleri düşünüpte çizmişim,,,

ama her zaman her bakanın yorumu farklıdır,,,

farklı yorumlar yaşatır yapılanları zaten,,,

artık kardeş mi dersiniz arkadaş mı, yoksa anne kızmı bilemem, ya da farklı şeyler,,,

bazen en yakınımızda olan güzellikleri iyilikleri,iyi insanları farkedemeyiz,,,

ESKİLER...2009 MİLANO dan kareler,,,3,,,

tekrar ve Milano günlüğünde 3.kez merhaba,,,

bu sefer ki görüntüler SALONE SATALLİTE dan,,,

kişisel standlar diyebiliriz,,,

bunlar keçeden,,

işte bu harika,,

işte Türkiye den bir tasarımcının standı,,,

bu masanın hikayesi,insanların yemek esnasındaki bakışların geçişleri,,,

buda dağınık sevenlere kolaylık,,,

Milano dosyasını son bir bölümle kapatıcam,,,

Milano şehrinin çeşitli yerlerine dağılmış tasarım noktalarına bakıcaz,,,

ESKİLER...2009 MİLANO dan kareler,,,2,,,

tekrar merhaba,,,

 LİGNE ROSET  firmasına ait bu harika tasarım, sanırım her daim hayranı kalacağım bir tasarım olarak kalıcak...

duvardaki sistem keçeden,,,

tek bir birimin birleştirilerek oluşturulmuş hali...

farklı şekillerde ve renklerde bir çok seçeneği var,,,

bu kareye bayılıyorum,,,

o teyzenin orada oturması,renkler desenler,,,,

bu karedeki görüntü bir fotoğraf,,,

tavandaki harika aydınlatmalarla fotoğraf duvara öyle bir yerleştirilmiş ki,gerçek mi diye bakıp duruyosun,,,

bu japon kıza bayıldım,yeşil çoraplar harika...

bu aydınlatma da ZAHA HADİD tasarımı,,,

bu tasarımdan çok hoşlanmadığımı söylemek isterim.

ve swarovskı...